Kanser, normal sınırlarının üzerinde çoğalan, vücudun değişik kısımlarında büyüyen ve diğer organlara yayılan anormalhücreler tarafından oluşan genel bir hastalık terimidir. Kötü huylu tümör, neoplazm gibi terimler de kanser içinkullanılabilmektedir. Kanser, genellikle kanser öncesi bir lezyondan kötü huylu bir tümöre doğru ilerleyen çokaşamalı bir süreçte normal hücrelerin tümör hücrelerine dönüşmesiyle ortaya çıkar. Kanserin ikinci aşaması isemetastazlardır. Yaygın metastazlar kanserden ölümlerin en önemli sebebidir.
Kanser günümüzün en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Kansertanısı konan hasta sayısının 2020 yılında 19,3 milyona ulaştığı belirtilmektedir. Uluslararası Kanser AraştırmalarıAjansı’na (IARC-The International Agency for Research on Cancer) göre 2040 yılına kadar kanser tanısı alan kişisayısının 27,5 milyona ulaşacağı da tahmin edilmektedir. Ayrıca dünya çapında önde gelen ölüm sebeplerinden biridir.En sık görülen kanserler meme, akciğer, kolon ve rektum ile prostat kanserleridir ve 2020'de yaklaşık 10 milyonölüme, yani neredeyse altı ölümden birine neden olmaktadır. 2020'de kanserden ölümlerin en yaygın nedenleri iseakciğer, kolon ve rektum, karaciğer, mide ve meme kanseridir.
Günümüzde kanserin görülme sıklığı artmış olsa da taramalar sayesinde kanserlerin erken evrede tespit edilmesi veüzerinde çalışılan yeni tedavi buluşlarıyla sağkalım oranları da artmaktadır. Önümüzdeki on yıl içinde, yeni kansertanısı konan kişi sayısında daha hızlı bir yükseliş olacağı ve sağkalım oranlarının artacağı öngörülmektedir. Ocak2030 yılına kadar kanser sağkalım sayılarının 22,1 milyona ulaşacağı, 2040 yılında ise 26,1 milyonun üzerineçıkacağı tahmin edilmektedir.
Uygun ve etkili tedavi için doğru kanser tanısı şarttır çünkü her kanser türü spesifik bir tedavi rejimi gerektirir.Yaygın kanser tedavileri temel olarak cerrahiyi, kemoterapiyi, radyoterapiyi ve hedefe yönelik tedaviyiiçermektedir.
Günümüzde bilim insanları tedavi ve tanıyı iyileştirmek için yapay zekâ, DNA dizilimi, hassas onkoloji ve diğerteknolojileri kullanmaktadır. Tıbbi gelişmeler, yeni buluşlar kanserle mücadeleyi hızlandırmaktadır. Günümüzdekikansere dair son gelişmelerden detaylı olarak aşağıda bahsedilmiştir.
Kanser immünoterapisi, anti-kanser immün tepkisini yeniden aktive ederek ve bağışıklık sistemini düzenleyerektümörleri kontrol eden ve temizleyen bir tedavi türüdür. Kanser immünoterapisinin hızla geliştiği bir çağda,bağışıklık sistemini uyaran, hücreden salınan küçük keseciklerin uygulanmasına büyük ilgi duyulmaktadır. Hücrekaynaklı nanopartiküller olarak eksozomlar, immünojeniteleri ve moleküler transfer fonksiyonlarından dolayı kanserimmünoterapisinde büyük umut vaat etmektedir. Eksozomların kanser immünoterapisi alanındaki potansiyeli çok büyüktürve eksozomlar hedeflenen antijen/ilaç taşıyıcılarının yanı sıra en etkili kanser aşıları haline gelebilir.Eksozomların moleküler ve fonksiyonel profillerinin netleştirilmesindeki son gelişmeler, kanser immünoterapilerindepotansiyel olarak kullanılabilecek giderek daha etkili ajanların geliştirilmesine de yol açmıştır.
Biyobelirteçlerin kullanılması ile bireyselleştirilmiş/hedefe yönelik tedavi yoluyla en yük¬sek etkinlik ve en az yanetkiye sahip ideal tedavinin uygulanabilir olmasıdır.
Pankreas kanseri en ölümcül kanserlerden biridir. Yayılmaya başlamadan önce nadiren teşhis edilir ve beş yıl boyunca hayatta kalma oranı %5'in altındadır. Kaliforniya Üniversitesi San Diego Tıp Fakültesi'ndeki bilim insanları, yapılan bir çalışmalarla hücre dışı veziküllerdeki (hücreler arasındaki iletişimi düzenleyen parçacıklar) biyobelirteçlerle, erken pankreas kanserlerinin %95'ini tanımlayan bir test geliştirilmesi planlanmaktadır.Nanopartiküllerin biyolojik olarak uygulanması, kanser tanı ve tedavisinde yeni olanaklar yaratan nanoteknolojininhızla gelişen bir alanıdır. Nano boyuttaki (metrenin milyarda biri) materyaller, hücreden daha küçük olduğu içingerek hücrenin yüzeyindeki gerekse hücre içindeki biyomolekül¬lere kolayca etkileşebilmektedir. Nanoteknolojinin birparçası olan nanopartiküller kullanılarak ilacın dolaşım süresi ve antikanser etkinliği arttırılabil¬mektedir. Busayede nanoteknoloji yardımıyla kanser kitlesi erken dönemde belirlenebilmektedir. Nanoyapıların tek bir tümörhücresine girebilmesi, görüntüleme tekniklerinin sınırlarını arttırmaktadır. Mamografi ile meme kanseri tanısıkonması için 1.000.000 tümör hücresinin oluşmuş olması gere¬kirken, nanoteknoloji ile 100’den az tümör hücre¬sininoluştuğu durumda dahi meme kanseri tanısını koymak mümkün olabilmektedir.
Son yıllarda uygula¬nan bireye özgü ve hedefe yönelik kanser tedavisi¬nin bir sonraki adımı, kanser hücreleriningenetik parmak izini çıkaran “genetik parmak izi/fingerp¬rint” ve tümörün vücuttaki seyrine yön veren ana genitespit eden “sürücü/driver mutasyon” genini saptayan yöntemler üzerindeki çalışmalardır. Buna bağlı olarak sürücümutasyonu bloke edecek ilaç-larla nokta atışı yapılarak, genetik mutasyonun te¬davi edilebileceğibildirilmektedir.
İmmünonkolojideki son gelişmeler, aşı stratejilerinin ortaya çıkması için de yol açmıştır. Aşı kaynaklı bağışıklıktepkisini ve tedavi etkinliğini arttırmak için DNA aşıları iki farklı strateji kullanılarak geliştirilebilmektedir.Birincisi, plazmid DNA'ya eklenecek en iyi antijeni/antijenleri seçip optimize ederek immünojeniteleriniarttırmaktır. İkinci strateji, DNA aşılarını, tümör mikro çevresindeki immün supresyonu hafifleterek veya immünhücrelerin aktivitesini/sayısını artırarak aktivitelerini iyileştirebilecek diğer tamamlayıcı tedavilerlebirleştirmektir. Giderek artan sayıda klinik öncesi ve klinik çalışma, DNA aşılamasının potansiyelinden daha iyiyararlanmak için bu iki stratejiyi benimsemektedir.
Bağışıklık hücrelerinin kanser hücrelerini avlayıp öldürmesini sağlayan bir tedavi olarak görülen CAR-T hücresiterapisi olarak adlandırılan tedavinin yakın zamanda lösemi hastalarında başarılı olduğu açıklanmıştır. Bu tedavikanser hastalarından T hücreleri adı verilen bağışıklık hücrelerinin çıkarılmasını ve genetik olarakdeğiştirilmesini içerir. Değiştirilen hücreler daha sonra kimerik antijen reseptörleri (CAR'ler) adı verilenproteinler üretir. Bunlar kanser hücrelerini tanımakta ve yok edebilmektedir.
Akciğer ve meme kanseri gibi birçok kanser tedavisinde kullanılan, monoklonal antikor yapısında, immünoterapisınıfında olan Atezolizumab adlı ilaç günümüzde intravenöz infüzyon yoluyla bir saate kadar süren bir süreyleuygulanmaktadır. Günümüzde kansere dair gelişmelerden biri İngiltere’de yapılan çalışmalarla bu ilacın uygulanımsüresinin yedi dakika gibi kısa bir süreye indirilecek olmasıdır. Bu, hastaların tedavi sürecini hızlandırmanın yanısıra tıp uzmanlarına da zaman kazandıracaktır.
Uzun yıllardan beri meme kanseri tedavisinde kullanılan bir ilacın koruyucu ilaç olarak Kadınların meme kanserineyakalanma olasılığını yarı yarıya azaltabilmesi üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
Son yıllarda hassas onkolojinin " kanseri yenmek için en iyi yeni silah " olabileceği gündemdedir. Hassas onkolojiyaklaşımı, kanserin büyümesine ve yayılmasına neden olabilecek hücrelerdeki değişiklikleri tanımlar. Bu, hastalardakanser tümörlerinin genetik yapısının ve moleküler özelliklerinin incelenmesini içerir. Daha sonrakişiselleştirilmiş tedaviler geliştirilebilir. Kemoterapi gibi genel tedavilerin aksine hassas onkoloji tedavilerihedefe yönelik olduğundan, sağlıklı hücrelere daha az zarar verilmesi ve sonuç olarak daha az yan etki anlamınagelebilmektedir.
Kanserlerin taranması aşamasında bilim insanları son yıllarda yapay zekanın kullanılabileceğini belirtmektedir.Örneğin, yapay zekâ tabanlı risk profili oluşturma, görüntüleme uzmanlarının bulunamadığı yerlerde kanserleri tespitetmek amacıyla X ışınlarını yönlendirme, taraması olmayan ancak ölümcül kanserler arasında yer alan akciğerkanserine yakalanma olasılığını tespit etme gibi uygulamaların üzerinde çalışılmaktadır.
Biyopsiler, doktorların kanseri teşhis etmesinin ana yoludur; ancak süreç invazivdir ve bazen cerrahi olarak vücuttanbir doku bölümünün laboratuvarda incelenmesini içerir. Sıvı biyopsiler, kan örneklerinin kanser belirtileriaçısından test edilebildiği daha kolay ve daha az invaziv bir çözümdür. Sentetik biyopsiler, kanser hücrelerininhastalığın en erken evrelerinde görülmesini sağlayabilecek bir başka yeniliktir.
Kanser günümüzde söz edilmekten korkulan bir hastalık olsa da bütün bu çalışmalar kansere dair umuduarttırmaktadır.